Sağlık ile İlgili Herşey

Ozon tedavisi

Ozon, tıp ve diş hekimliğinde bir çok tedavide kullanılan analjezik, biyo-uyarıcı ve antimikrobiyal etkileri olan üç oksijen atomundan oluşan bir moleküldür. Diş hekimliğindeki en bariz kullanım alanlarından biri sabit ortodontik braketli hastalardır. Yetersiz temizlemeye bağlı olarak braket ve bantlardan kaynaklı enflamatuvar süreçlerin tedavisinde ve kontrol altına alınmasında kullanılan en geçerli yöntemlerden biridir. Yapılan araştırmalar marjinal gingivit tedavisinde Ozon tedavisinin çok etkili olduğunu ortaya koymuştur. Ozonlu suyla yapılan sulama, ağız hijyeni ve diş eti iltihapının kanıtlanmasında etkili olduğu kanıtlanmıştır.

Ozon tedavisi orta ve şiddetli kronik periodontitisin tedavisinde de kullanılabilen, tedavi etkinliğini arttırıcıdır. Hastanın diş eti ceplerindeki periodontisis kaynaklı iltihabı azaltmada etkilidir.

Ozon tedavisi; yaklaşık beş dakikalık bir uygulama sonrası ağız içinde oluşmuş aftların giderilmesinde, ağrının kalkmasında çok etkilidir. Cerrahi çekimler sonrası ağrı kontrolü ve enflamasyonun giderilmesinde, implant sonrası enfeksiyon kontrolünde, ağız hijyeni iyileştirilmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır.

 

Periodontoloji

Diş etleriniz sağlıklı mı?

 İltihaplı diş eti nasıldır?

  • Diş etinde kanama
  • Diş etinde kırmızılık ve şişlik
  • Diş eti parlak ve açık pembe değildir, pütürlü dokusunu kaybetmiştir. Düzensiz bir görünümü vardır.
  • Diş etine bastırınca irinimsi bir iltihap akardt-derya-konyar-kotu-agiz-hijyeni-2
  • Diş etinde hassasiyet ve ağrı vardır.
  • Diş etlerinde çekilme vardır, kök yüzeyleri açıktadır.
  • Diş etlerinde büyüme vardır ve dişleri örter.
  • Diş eti kenarında ağıza alınan besin v.s. ile renkleşmiş diş taşları (tartar) vardır.
  • Dişlerde sallanma, yer değiştirmeler, uzamalar ve dişlerin arasında önceden olmayan aralıklar fark edilir.
  • Ağız kokusu (Halitosis)
  • Metalik tat.
  • Diş etlerinde kaşınma hissi vardır

Diş eti hastalığına neden olan faktörler nelerdir?

  • Kötü ağız hijyeni (Hastadan kaynaklı yetersiz fırça ve diş ipi kullanımı)
  • Sigara
  • Genetik faktörler
  • Diabet (Şeker hastalığı)
  • Karaciğer yetmezliği 
    dt-derya-konyar-kotu-agiz-hijyeni
    Kötü ağız hijyeni
  • Kan hastalıkları
  • Sindirim ve solunum sistemi ile ilgili rahatsızlıklar
  • Diş sıkma ve gıcırdatma (Bruksizm)
  • Sürekli ilaç kullanımı (Antidepresan, kalp ilaçları v.s.)
  • Ağızdaki eski protez, kötü yapılmış dolgu ve restorasyonlar.
  • Kötü ve sağlıksız beslenme

Diş eti hastalıklarına hangi branş bakar?

     Dişleri çevreleyen diş eti ile destek dokuları inceleyen, bu dokularda görülen rahatsızlık ve hastalıkların teşhis ve tedavilerini yerine getiren diş hekimliğinin ana bilim dalı Periodontolojidir.

Gingivitis nedir ?

Ağız hijyenine dikkat etmeyen kişilerde kanayan diş eti ile diş etlerinde kırmızılık ve şişlik vardır. Diş eti; olması gereken portakal kabuğuna benzer parlak, açık pembe ve pütürlü dokusunu kaybetmiştir. Dişlerin fırçalanmaması ve diş ipi kullanmamaktan kaynaklı bu besin birikimleri, zamanla tükürük Ph’nın da etkisi ile diş taşlarına (tartar) dönüşürler. İşte; diş eti hastalığının, tedavisi en basit olan bu aşamasına gingivitis denir.

Periodontitis nedir?

Gingivitis aşamasında önlem alınmamışsa, diş taşları kök yüzeyleri boyunca diş eti altına da ilerleyerek diş etinin çekilmesine sebebiyet verir. Periodontitis denilen bu rahatsızlık; dişleri destekleyen çene kemiğinin de etkilendiği bir eti diş eti hastalığının ilerlemiş şeklidir.

Enfeksiyonun şiddetine bağlı olarak diş eti apseleri oluşabilir. Diş eti dokusunun enfeksiyona yanıtına göre diş etlerinde çekilmeler veya büyümeler görülebilir. Enfeksiyon ilerledikçe dişin çevre dokularında bir iltihaba neden olarak kemikte erimeye yol açabilir. Dişlerin sallanmasına, yer değiştirmesine, uzamalarına neden olabilir. Hatta çürüksüz oldukları halde kemik desteğini kaybettikleri için dişlerin çekilmesi bile gerekebilir.

Periodontal uygulamalar nelerdir?

  • Diş taşı temizliği (Detertraj)
  • Subgingival küretaj (Kök yüzeyini düzleştirme işlemi)
  • Gingivektomi
  • Gingivoplasti
  • Flap Operasyonu
  • Diş eti büyümelerine yönelik operasyonlar
  • Diş eti çekilmelerinin tedavisine yönelik operasyonlar
  • Diş eti estetiğinin sağlanmasına yönelik operasyonlar
  • Gülüş tasarımı (Gummy Smile-Diş etiyle gülümseme)
  • Periodontal şine (Splint)
  • Frenektomi
  • Kuron boyu uzatma
  • Greft, membran ve biomateryal uygulaması

Diş taşı temizliği(Detertraj)

Diş eti hastalıklarının temel nedeni olan bakteri plağı ve diş taşlarının diş yüzeyinden uzaklaştırılma işlemidir.  Hastalık etkeninin ortadan kaldırılmasını sağlar. Diş eti hastalıklarının tedavisinin ilk basamağını oluşturur. Ağız kirliliğine göre değişmekle beraber yarım saat, kırkbeş dakika gibi bir sürede, ağrısız bir şekilde dişler temizlenerek, patlar aracılıyla fırçalanıp dişlerin ana rengine gelmeleri sağlanır.

Ne zaman Subgingival Küretaj ? Ne zaman Flap operasyonu ?

Diş eti hastalıklarının ilerlemesi ile beraber, diş taşları ve plaklar sadece diş yüzeyine değil diş eti altında, kök yüzeylerine de tutunabilmektedirler. Kök yüzeyine tutunan, hastalık etkeni olan bu maddeler; lokal anestesi altında aletlerle temizlenir. Bu işlem kök düzeyini düzleştirme de denilen derin diş eti küretajıdır. (Subgingival Küretaj)

Diş eti altındaki ve periodontal cebin içindeki granülasyon dokuları çıkarılır. İşlem sonrası bir ay kadar iyileşmenin gerçekleşmesi için beklenmelidir. Gerekirse flap operasyonu ile tedavinin cerrahi kısmıda son noktada uygulanabilir. Bu aşamada kök etrafında meydana gelen kaybedilen dokuların geri kazanımları için diş eti açılıp (flap kaldırılıp) kemik üzerine greft , memran ve çeşitli biomateryal uygulanarak rejenerasyon sağlanır.

Bu hastalar 3 ile 6 aylık periyotlarda muhakkak hekim kontrolüne gelmelidirler.

Ağız ve Diş bakımı eğitimi:

Diş eti tedavisinin başarılı olması ve kazanılmış diş eti sağlığının korunabilmesi ve devamı açısından hastaların tedavilerini gerçekleştirmenin yanında, doğru ağız ve diş bakımı konusunda bilinçlendirmek ve oral hijyen eğitimide vermek gerekir. Hastalarımıza ağız ve diş bakımlarını neden ve nasıl yapmaları gerektiğide ayrıntılı bir şekilde anlatılmaktadır.

   DÜZENLİ GİDİLEN HEKİM KONTROLLERİ DİŞ HASTALIKLARININ VE DİŞ KAYIPLARININ ÖNÜNE GEÇEBİLİR.

Fitoterapi

Kompozit dolgular (ışınlı dolgular)

Travma veya çürük nedeniyle harap olmuş dişlere estetiği daha da iyileştirmek maksadıyla kompozit esaslı dolgu maddeleri kullanılarak doğal diş görünümü yeniden verilebilmektedir. Seneler zarfınca hiç bir problem olmasada yiyeceklerin alımına bağlı oluşan ve dolgu maddelerindeki genleşme ve büzülmelerden kaynaklı diş çeperlerindeki sekonder çürümelerde bu kompozit dolgularla giderilebilmektedir.

Dişlerdeki oluşan defektlerin estetik olarak onarılabilmesi hem koruyucu hekimlik hemde estetik diş hekimliği açısından çok önemlidir. Estetik bir dolgunun ömrü tedavi yöntemine, diş hekiminin yeteneğine, hastanın ağız hijyenine, seçilen dolgu maddesine, hastanın yemek ve kullanım alışkanlıklarına göre değişebilir.

Günümüzde kompozit olarak adlandırılan halk arasında ışınlı dolgu denilen dolgu materyalleri kullanılmaktadır. Bu dolgular diş yüzeyine bonding denilen bir tür kimyasal bağlayıcılarla bağlanırlar.  Bu dolgular nano teknoloji ile üretilmektedir. İçlerinde silikon dioksit vardır ve kompozit reçine olarakta adlandırılırlar. Dişin hazırlanması sırasında en minimal miktarlarda aşındırma söz konusudur. Mükemmel tutuculuk ve mükemmel estetikle en ucuz ve en çabuk şekilde hem çürükler giderilmekte hemde estetik sağlanılabilmektedir.

Bu dolgular hem ön bölgede ve hemde ağızın öğütücü dişlerin bulunduğu arka kısımlarında da çok rahatlıkla uygulanabilirler. Amalgam dolguların aksine toksik özellikleri yoktur. Civa içermezler. Zaten amalgam dolguların değil yetişkinlerde, süt dişlerinde bile kullanımları tartışmalıdır.

Kompozit dolguların dezavantajı ise ağız hijyeni iyi olmayan bireylerde zamanla renkleşebilmeleri ve aşınabilmeleridir. Bu durumda labaratuvarlarda hazırlanan porselen dolgular tercih edilebilmektedir. Daha pahalı olmaları dışında uzun vadede hem dayanıklılık hemde estetik açıdan tercih edilirler.

Buda ilginizi çekebilir (arşiv)

Dişinizdeki amalgam. Civa vücudunuzdan 40 yılda atılıyor!

 Bonding uygulamaları:

   Eğer dişlerde renk, şekil  ve ebat ile ilgili estetik sorunlar varsa hepsine bonding uygulamaları ile çözüm bulunabilir…

   30 dakika gibi kısa bir sürede tamamlanan bonding uygulaması ile hasta hiç bir rahatsızlık hissetmeden hatta anezteziye bile ihtiyaç duymadan ideal estetiğe ulaşılabilmektedir.

   Bu yöntemle diestema kapatılabilir, kırıklar restore edilebilir. Porselen yaprakta denilen laminelere benzer yapıda kompozit lamine dişler yapılabilir. Dişler üzerinde yapışkanlığa neden olan adesivler kullanılarak yapılan bondig uygulamaları ile başarı sonuçlar elde edilebilir. Maliyetleri ucuzdur. Her yaştaki bireye rahatlıkla uygulanabilir.

   Kompozitle yapılan bu tarz  ön diş restorasyonlarından sonra hastaların özellikle ceviz, fındık v.b. gibi kabuklu, sert besinleri dişleri ile kırmamaları ve diş temizliklerini ihmal etmemeleri gerekmektedir. Tırnak yeme alışkanlığı ve diş gıcırdatma huyu (bruksizm) olanlar daha dikkatli olmalıdırlar.

KOMPOZİTLE KIRIK RESTORASYONU

                         KOMPOZİT LAMİNE

 

           KOMPOZİTLE DİESTEMA KAPAMA

 

                       KOMPOZİT VENEER

              KOMPOZİTLE KAMA DEFEKTİ

 

Endodonti

Kanal tedavisi nedir?

Dentin ve mine ile örtülü dişin siniri (pulpa); ağızdaki değişik şartların etkisinde kalır. Diş dokularımız; sağlıklı olduğu müddetçe, ısı değişikliklerine karşı bir kalkan, zararlı, asitli v.b. her türlü katı ve sıvı gıdalara karşıda içindeki siniri koruyucudurlar.

Dış etkenlerinde etkisi ile oluşan çürük, kırık, kuvvetle gelen darbe sonucu pulpanın (sinirin) etkilenmesi, hatalı dişsel tedaviler, diş restorasyonlarında yüksekliğe dikkat edilmemesi, ileri periodontal hastalıklar sonucu oluşan rahatsızlıklarla, aşırı diş sıkma ve gıcırdatma durumlarında da kanal tedavisi yapmak zorunda kalabiliriz.

Bu etkenlerden en sık rastlanılanı bir çürükte bulunan bakterilerin pulpa dokusunu istila etmesidir. Bakteri toksinlerinin etkisi ile pulpada bir kronik iltihap, bazende diş kök ucunda  lokalize olmuş abse v.s. ye rastlanılmaktadır.

Sonuç olarak kanal tedavisi; diş pulpasının tümünün çıkarılıp kök kanalının mekanik olarak genişletilmesi ve yıkanıp kurulanarak steril hale getirilmesinden sonra, kök ucuna kadar tamamen doldurulması işlemidir.

Ne zaman kanal tedavisi yaparız ?

  • Ağız hijyenine dikkat edilmemesi sonucu oluşan derin çürüklerin pulpaya ulaşması.
  • Ani gelen travmalar (Oklüzal travma, aşırı diş sıkma ve gıcırdatma, dişe darbe gelmesi, diş kuronu kırıkları v.b.)
  • Yüksek yapılan dolgu ve restorasyonlar
  • Periodontal dokuların yaralanmaları, ileri derecede diş eti hastalıkları, periapikal abse…
  • Dişin alveol boşluğundan tümüyle dışarı fırlaması, alveol kemiğinin yaralanmaları
  • Kök erimeleri
  • Hatalı ortodontik uygulamalar…

Kanal Tedavisi nasıl yapılır?

endodonti

Anestezi yapılarak dişin uyuşması sağlandıktan sonra, köklerin içindeki sinir dokuları çıkarılıp kök kanalları şekillendirilir ve doku dostu bir dolgu maddesi ile kök ucuna kadar doldurulur.

Ne yapmalı, ne yapmamalı?

En azından altı ayda bir diş hekimine gidilerek çürüklerin derinleşmeden kontrol altına alınması sağlanmalıdır. Aşırı sıcak algılanması, soğuk uygulamanın ağrıyı azaltması, şişme ve dişin üzerine basmada yada çiğnemede şiddetli ağrı durumlarında yapılacak kanal tedavisi ile dişi kurtarmak mümkündür. Gereksiz olarak diş çekiminden kaçınmak gerekmektedir.

Yazı gezinmesi

Call Now Button